Yazın bunaltıcı sıcaklarında gezmek zor olsa da hem tarih havası almak biraz da tarihi alanda yüzerek serinleyebileceğiniz, antik kent gezi alternatiflerini inceleyelim.

Kedrai Antik Kenti; Sedir adası /Kleopatra adası olarak da bilinen Marmaris’e 18 km Datça’ya 85 km uzakta yer alan hem antik kent gezebileceğiniz hem de güzel bir kum plajda vakit geçireceğiniz bir yerdir.

Kleopatra adasına gitmek için Çamlıköy içerisinde yer alan iskeleden gidiş-dönüş kişi başı 350 TL (Haziran 2024 fiyatları) bir ödeme yapmanız gerekmektedir. Sabah saatlerinde 08:00-09:00 civarı giderseniz 12:00-13:00 gibi dönüş tekneleri bulunmaktadır. 12:00-13:00 gibi giderseniz 17:00-18:00 civarında dönebilmeniz mümkündür. Yaz döneminde sabah saatlerinde tekne turlarıyla da adaya gelen ziyaretçiler bulunduğu için öğleden sonra ada daha sakin olmaktadır.

Müze kartınızla 250 tl ödeyerek giriş yapabiliyorsunuz. Normalde müze kart ile antik kentlere ücret ödemeden girebiliyorsunuz fakat bu adada şezlong, giyinme kabini, duş gibi hizmetler olduğu için ücretlendirmeye gidilmiştir.

Kleopatra plajı olarak bilinen kumsalında, jeolojik oluşumlarla ortaya çıkan ve koruma altında olan kumlar, aslında özel bir biçimde oluşmuş kalker damlacıklarıdır. Ege ve Akdeniz de Sedir Adası dışında sadece Girit Adasında görülen bu nadir kumun kumsal dışına çıkarılması yasaktır.

Tarihsel gelişimini M.Ö. 6. yüzyıldan başlayarak izleyebildiğimiz Kedrai, Karya’nın önemli kentlerindendi. Bazı kaynaklara göre Karya kral aileleri yazlarını bu adada geçirirdi. Ada sonraki yüzyıllarda Rodos Peria’sının (karşı yakasının) önemli kasabalarından oldu. M.Ö. 454- 428 yıllarında Karya Birliği’ne katılan Kedrai, ardından Attika-Delos Deniz Birliği’ne girdi.

Tiyatro alanında çalışma devam ettiği için geçmiş yıllarda gelenler daha farklı bir alan göreceklerdir. Bunun dışında Apollon Kutsal alanındaki yürüyüş yolu tamamlandığı için deniz kıyısındaki eşsiz görüntü uzağınızda kalmaktadır. Ada içerisinde şu an sedir ağacı bulunmamaktadır. Kleopatra adası denmesinin nedenlerinden birisi olarak son Mısır Kraliçesi VII. Kleopatra Filopator‘un (MÖ 69 – MÖ 10 Ağustos 30) Roma’ya giderken bu adada denize girmesinden kaynaklandığı söylenmektedir.

Bir diğer seçenek de Knidos Antik Kentidir. Datça merkezden 35 km tahmini 52 dk’lık , Marmaris üzerinden 100 km ve 1 saat 50 dk’lık yolculuk süresi ile ulaşabilmeniz mümkündür. Müze kart ile ücretsiz giriş yapabilirsiniz.

Datça yarımadasının en ucunda yer almakta ve Karya bölgesinin önemli merkezlerinden biridir. Karyalılardan sonra en parlak dönemini Dorlar ile yaşamışlardır.

Strabon, kentin teraslar üzerinde kurulu olduğunu ve bir tiyatro gibi kıyıdan akropolise doğru yükseldiğini belirtmektedir. Gerçekten de arazinin dağlık yapısından dolayı Knidos bir teraslar kentidir.

Şehir dar bir kara parçasıyla deve boynu ya da Kap Krio olarak adlandırılan adacıkla birleşmiştir. Bunun sonucunda oluşan iki koya birer liman yapılmış, bunlardan batıdaki savaş gemileri, doğudaki ise ticaret gemileri tarafından kullanılmıştır.

Knidos antik kenti; tiyatro, liman ve taraçalı bir şekilde yer alan kalıntılar bulunmaktadır. Stoa kısmında kazı çalışması yapılacak çok kalıntı bulunsa da bu alanda gezebilirsiniz. Keyifli bir şekilde limanda da denize girebilirsiniz. Genellikle ziyaretçilerin tercihi güzel bir günün sonrasında şarap veyahut kahve eşliğinde güneşin batışını izlemek olmaktadır.

Antik kentin en ucunda yer alan fener Datça yarım adasının en ucudur. 1931 tarihinde yapılan fener birçok fotoğraf içerisinde yer almaktadır. Fenerin bulunduğu burnun sol tarafı Akdeniz, sağ tarafı Ege Denizine açılmaktadır.